Published online by Cambridge University Press: 04 July 2014
The excavations at Kilise Tepe in the 1990s inevitably left a range of research questions unanswered, and our second spell of work at the site from 2007 to 2011 sought to address some of these, relating to the later second and early first millennia. This article gathers the architectural and stratigraphie results of the renewed excavations, presenting the fresh information about the layout and character of the Late Bronze Age North-West Building and the initial phases of the Stele Building which succeeded it, including probable symbolic practices, and describing the complex stratigraphic sequence in the Central Strip sounding which covers the lapse of time from the 12th down to the seventh century. There follow short reports on the analyses of the botanical and faunal materials recovered, a summary of the results from the relevant radiocarbon dating samples and separate studies addressing issues resulting from the continuing study of the ceramics from the different contexts. Taken together, a complex picture emerges of changes in settlement layout, archi¬tectural traditions, use of external space, artefact production and subsistence strategies during the centuries which separate the Level III Late Bronze Age settlement from the latest Iron Age occupation around 700 BC.
Kilise Tepe'de 1990'larda yapılan kazılar kaçınılmaz olarak ardında cevaplanamamış bir takım araştırma soruları bırakmıştı, 2007'den 2011'e kadar yerleşimde yaptığımız çalışmalar sayesinde ikinci binyılın sonları ve birinci binyılın başlarına ilişkin bazı sorulara cevap arayışında bulunulmuştur. Bu makale, yeni kazılardan elde edilen mimari ve strati-grafik sonuçları sunmaktadır. Olası sembolik uygulamalar da dahil olmak üzere, Geç Tunç Çağı Kuzey-Batı Yapısı ve onu izleyen Stel Yapısı'nın ilk evrelerinin düzen ve karakteri hakkında yeni bilgiler sunulmakta ve Merkez Şeridi'nin 12. yüzyıldan 7. yüzyıla kadar bir süreyi kapsayan karmaşık stratigrafisi açıklanmaktadır. Bulunan bitki ve hayvan kalıntıları üzerinde yapılan analizler hakkında kısa raporlar, ilgili radyokarbon tarihleme örnekleri ve farklı kontekslerden gelen seramikler üzerinde sürdürülen çalışmaların sonuçlarının bir özeti sunulmaktadır. Birlikte ele alındığında, Geç Tunç Çağı 3. seviye yerleşimini, M.Ö. 700 yıllarına ait son Demir Çağı yerleşiminden ayıran yüzyıllar boyunca, yerleşim düzeninde, mimari geleneklerde, dış mekan kullanımı, eser üretimi ve yaşam stratejilerindeki değişikliklerden oluşan karmaşık bir tablo ortaya çıkmaktadır.