In 2019, excavation in the Yalnızlar neighbourhood of Sinop, Turkey, revealed a small number of architectural remains, two stone-paved floors and two lavishly decorated pebble-mosaic floors. Both the architectural remains and the pebble-mosaic floors are rare finds in Sinop, even more so given that the floors were found largely intact within their architectural settings. These elements appear to have constituted a portion of a once-grand house of the mid-fourth century BC. This article focuses on the pebble-mosaic floors, which will be analysed in two parts. The first introduces the floors and considers their construction techniques and decorative programmes. Analogies form an essential part of the analysis in order to contextualise both pavements within the corpus of Greek pebble-mosaic floors. A holistic evaluation of the architectural remains and the mosaics follows, in order to consider the setting and use of the floors. In the second part of the article, the sociocultural context of the mosaics is addressed. The analysis considers the meaning and symbolism of their decorations, as well as the place they once occupied within the lives of their owners. Ultimately, the position of the examples from Sinope within the wider sphere of mid-fourth-century BC Greek pebble-mosaic floors will be considered, along with the significance of such lavishly decorated floors in Sinope at this time.

2019 yılında Türkiye’de yer alan Sinop kentinin Yalnızlar Mahallesinde gerçekleştirilen bir kazıda bazı mimari kalıntılar, iki adet taş döşeli zemin ve yine iki adet gösterişli bir şekilde süslenmiş çakıl taşı mozaik zemin açığa çıkarılmıştır. Hem mimari kalıntılar hem de çakıl taşı mozaik zeminler kendi dönemleri bağlamında Sinop için istisnai buluntulardır; bu durum özellikle de çakıl taşı mozaiklerin mimari bağlamları içinde büyük oranda sağlam korunmuş olması ile daha da önem kazanmaktadır. Tüm bu unsurlar MÖ dördüncü yüzyıl ortasına tarihli büyük boyutlu bir konutun belli bir bölümünü teşkil etmektedir. Bu makale, söz konusu çakıl taşı mozaik zeminlere odaklanacak ve onları iki ayrı aşamada ele alacaktır. İlk aşamada zeminler tanıtılacak ve yapılış teknikleri ile süsleme biçimleri irdelenecektir. Bu aşamada kurulan analojiler her iki zeminin Yunan çakıl taşı mozaik korpusu bünyesinde bir bağlama oturtulması için gerçekleştirilen analizin önemli birer parçası olmuştur. Devamında mimari kalıntılar ile mozaiklerin bütüncül bir yaklaşımla ele alınması ile zeminlerin bağlam ve kullanımları anlaşılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında mozaiklerin sosyokültürel bağlamı irdelenmiştir. Analizin bu kısmı mozaiklerin süslemelerindeki anlam ve sembolizm kadar sahiplerinin hayatında tuttukları yerin de önemini değerlendirmektedir. Nihayetinde Sinope örneklerinin, MÖ dördüncü yüzyıl ortası Yunan çakıl taşı mozaik zeminlerin geniş dünyası içindeki yeri ve bu tip gösterişli zeminlerin Sinope için sergilediği önem irdelenecektir.