Published online by Cambridge University Press: 17 July 2017
Intensive archaeobotanical investigations at Çatalhöyük have created a unique opportunity to explore change and continuity in plant use through the ca 1,500-year Neolithic to early Chalcolithic sequence of an early established farming community. The combination of crops and herd animals in the earliest (Aceramic) part of the sequence reflects a distinct and diverse central Anatolian ‘package’ at the end of the eighth millennium cal. BC. Here we report evidence for near continual adjustment of cropping regimes through time at Çatalhöyük, featuring recruitment of minor crops or crop contaminants to become major staples. We use panarchy theory to frame an understanding of Çatalhöyük's long-term sustainability, arguing that its resilience was a function of three key factors: its diverse initial crop spectrum, which acted as an archive for later innovations; its modular social structure, enabling small-scale experimentation and innovation in cropping at the household level; and its agglomerated social morphology, allowing successful developments to be scaled up across the wider community. This case study in long-term sustainability through flexible, changeable cropping strategies is significant not only for understanding so-called boom and bust cycles elsewhere but also for informing wider agro-ecological understanding of sustainable development in central Anatolia and beyond.
Çatalhöyük’teki yoğun arkeobotanik araştırmalar, erken dönemde kurulmuş bir tarım topluluğunun, yaklaşık 1500 yıllık Neolitik Çağ’dan erken Kalkolitik Çağ’a kadar olan dönemde, bitki kullanımında değişim ve sürekliliği keşfetmek için eşsiz bir fırsat yarattı. Bu dönemin en erken (akeramik) bölümündeki bitkiler ve sürü hayvanlarının kombinasyonu M.Ö. sekizinci binyılın sonunda farklı ve çeşitli bir Orta Anadolu ‘paketi’ sergilemektedir. Çatalhöyük’te zaman içinde neredeyse kesintisiz olarak uygulanan tarım rejimlerinin kanıtlarını, özellikle de küçük ürünlerin veya ürün atıklarının toplanıp başlıca hammaddeler haline getirilmesi üzerinde durmak suretiyle, burada sunmaktayız. Çatalhöyük’ün uzun vadeli sürdürülebilirlik anlayışını Panarşi teorisi ile açıklamaya çalışarak, bu sürdürülebilirliğin, üç önemli faktörün bir işlevi olduğunu öne sürmekteyiz. Bu üç faktör; daha sonraki buluşlar için bir arşiv görevi gören başlangıçtaki çeşitli ürün yelpazesi (spektrumu); hane düzeyinde küçük çaplı ekip biçme denemeleri ve yenilikler sağlayan modüler sosyal yapı; ve başarılı gelişmelerin daha geniş bir toplulukta çoğalmasına olanak tanıyan bir araya toplanmış toplumsal yapıdır. Esnek ve değiştirilebilir tarım stratejileri üzerinden uzun vadeli sürdürülebilirlik konusundaki bu örnek çalışma, sadece başka yerlerdeki ani yükseliş ve düşüş döngülerini anlamak için değil, aynı zamanda Orta Anadolu ve ötesinde sürdürülebilir kalkınma konusunda daha geniş tarımsal ekolojik anlayışı öğrenmek açısından da önemlidir.