Article contents
Domestic architecture in the Early Bronze Age of western Anatolia: the row-houses of Troy I
Published online by Cambridge University Press: 11 July 2013
Abstract
Excavators have put forward opposing interpretations of the architectural sequence at the Early Bronze Age site of Troy. C.W. Blegen suggested that freestanding ‘megaron’ houses determined the visual pattern of the earliest settlement, while M.O. Korfmann compared Troy I to the circular layout of the Early Bronze Age site at Demircihüyük (the ‘Anatolian settlement plan’). Post-excavation analysis of the archaeological record from the excavations (1987–1992) in ‘Schliemann's Trench’ at Troy suggests a modification of the views of both Blegen and Korfmann. The local building tradition at Troy I was characterised by flat-roofed, long-room dwellings arranged in rows and sharing lateral walls. This peculiar settlement layout, recurrent at coastal and inland sites in the western part of Anatolia during the early centuries of the third millennium BC but unfamiliar at this time in the neighbouring regions of central Asia Minor and the Aegean, can be described as an Anatolian ‘row-house’ style. The present study applies the concept of vernacular architecture to the architectural record of Troy I and other contemporary ‘row-house’ sites to elucidate the social and cultural factors that shaped the domestic architectural traditions of early third-millennium western Asia Minor.
Özet
Hafirler, Troia'nın Erken Tunç Çağı mimari düzenine ilişkin karşıt görüşler öne sürmüştür. C.W. Blegen, bağımsız ‘megaron’ evlerinin en erken yerleşimin görsel modelini belirttiğini önerirken, M.O. Korfmann Troia I’i, Erken Tunç Çağı Demircihüyük yerleşiminin dairesel modeli (‘Anadolu Yerleşim Planı’) ile karşılaştırmıştır. Troia’daki ‘Schliemann Açması’nda yapılan kazılara (1987–1992) ait arkeolojik kayıtların kazı sonrası analizleri, Blegen ve Korfmann’ın görüşlerinin değişikliğini önermektedir. Troia I’in yerel yapı geleneği düz damlı, yan duvarların paylaşıldığı, sıra halinde düzenlenmiş uzun odalı meskenlerdir. M.Ö. 3. binyılın erken yüzyıllarında Batı Anadolu’nun sahil ve iç kesimlerinde sıkça görülen, ancak Orta Anadolu ve Ege’nin komşu bölgelerinde o dönemde bilinmeyen bu farklı yerleşim planı, Anadolu ‘sıra-ev’ stili olarak tanımlanabilir. Mevcut çalışma, Batı Anadolu’nun erken 3. binyıl yerel mimari geleneğini şekillendiren sosyal ve kültürel faktörleri aydınlatmak için; yerel mimari anlayışı, Troia I mimari ögelerine ve diğer çağdaş ‘sıra-ev’ yerleşimlerine uygulamaktadır.
- Type
- Articles
- Information
- Copyright
- Copyright © The British Institute at Ankara 2013
- 4
- Cited by