Article contents
The ceramics of centralisation and dissolution: a case study from Rough Cilicia
Published online by Cambridge University Press: 23 December 2013
Abstract
Starting from Kilise Tepe in the Göksu valley north of Silifke two phenomena in pre-Classical Anatolian ceramics are examined. One is the appearance at the end of the Bronze Age, or beginning of the Iron Age, of hand-made, often crude, wares decorated with red painted patterns. This is also attested in different forms at Boğazköy, and as far east as Tille on the Euphrates. In both cases it has been suggested that it may reflect the re-assertion of earlier traditions, and other instances of re-emergent ceramic styles are found at the end of the Bronze Age, both elsewhere in Anatolia and in Thessaly. The other phenomenon is the occurrence of ceramic repertoires which seem to coincide precisely with the frontiers of a polity. In Anatolia this is best recognised in the case of the later Hittite Empire. The salient characteristics of ‘Hittite’ shapes are standardised, from Boğazköy at the centre to Gordion in the west and Korucu Tepe in the east. This is often tacitly associated with Hittite political control, but how and why some kind of standardisation prevails has not often been addressed explicitly. Yet this is a recurring phenomenon, and in first millennium Anatolia similar standardised wares have been associated with both the Phrygian and the Urartian kingdoms. This paper suggests that we should associate it directly with the administrative practices of the regimes in question.
Özet
Silifke'nin kuzeyinde, Göksu vadisinde bulunan Klasik dönem öncesi Anadolu keramiklerinde görülen iki fenomen Kilise Tepe'den başlayarak incelenecektir. Bu fenomenlerden biri Bronz Çağı sonunda veya Demir Çağı başında el yapımı, çoğu kez kaba, kırmızi boyalı desenleri olan kapların ortaya çıkışıdır. Bu durum Boğazköy'de ve daha doğuda Fırat üzerinde yer alan Tille'de de farklı formlarda tespit edilmiştir. Her iki örnekte de, bu fenomen eski geleneklerin tekrar gündeme gelmesinin bir yansıması olarak görülmüştür. Bronz Çağı sonlarında eski keramik üsluplarının geri dönüşü, hem Anadolu'nun başka bölgelerinde, hem de Teselya'da belgelenmiştir. Diğer fenomen ise devlet sınırları ile tam bir uyum içerisinde görünen keramik repertuarlarının varlığıdır. Anadolu'da bu durumun en iyi bilinen örneği Geç Hitit İmparatorluğudur. ‘Hitit’ formlarının en belirgin özellikleri, merkezdeki Boğazköy'den, batıdaki Gordion'a ve doğudaki Korucu Tepe'ye kadar standart hale getirilmiştir. Bu durum çoğu kez Hitit siyasi kontrolü ile bağdaştırılsa da, nasıl ve neden bu tip bir standartlaşmaya gidildiğine bir açıklık getirilemez. Dahası bu tekrarlanan bir fenomendir, öyle ki 1. bin Anadolu'sunda görülen benzer standart malların varlığı hem Frig hem de Urartu krallıklarına bağlanmaktadır. Bu makalede bu fenomeni doğrudan söz konusu rejimlerdeki idari uygulamalara bağlamamız gerektiği savunulacaktır.
- Type
- Research Article
- Information
- Copyright
- Copyright © The British Institute at Ankara 2007
References
- 8
- Cited by